Masseter botoksu, çiğneme kasındaki (masseter) aşırı aktiviteyi kontrollü biçimde azaltmayı amaçlayan, cerrahi olmayan bir enjeksiyon tedavisidir. Diş sıkma botoksu olarak da bilinen çene botoksu, bruksizme bağlı ağrı yorgunluğu hafifletmeye ve alt yüz konturunu inceltmeye yardımcı olur. Masseter botoks uygulaması, kişiye özel doz ve nokta planlamasıyla uzman hekimlerce doğal sonuç hedefiyle gerçekleştirilir.
İçindekiler
Masseter botoksu nedir?
Masseter botoksu, çiğneme kaslarının en güçlülerinden biri olan masseter kasına botulinum toksini uygulanmasıyla gerçekleştirilen medikal bir tedavidir. Toksin, sinir-kas kavşağında asetilkolin salınımını geçici olarak azaltır ve kas gücünü kontrollü biçimde düşürür. Böylece, masseter kasının aşırı aktivitesine bağlı fonksiyonel şikayetler ve estetik kaygılar hedeflenir. “Çene botoksu” ve “diş sıkma botoksu” adlarıyla da anılan bu yöntem, dermatoloji ve plastik cerrahi gibi ilgili branşlarda eğitimli hekimlerce, steril klinik koşullarda ve kişiye özel doz planlamasıyla uygulanmalıdır.
Masseter botoks uygulaması, hem terapötik hem de estetik amaçlarla tercih edilebilir. Terapötik açıdan, gece uykuda veya gündüz farkında olmadan diş sıkma davranışı (bruksizm) sonucu gelişen kas aşırı yüklenmesini azaltmayı hedefler. Estetik açıdan ise alt yüzün yanlardan geniş ve “kare” görünmesine yol açan masseter hipertrofisini yumuşatarak daha dengeli bir çene hattı silueti elde edilmesine yardımcı olabilir. Tüm bu etkiler, kalıcı kas hasarı oluşturmadan geçici bir kas güçsüzleştirmesi üzerinden gerçekleşir; bu nedenle sonuçlar zamanla azalır ve belli aralıklarla idame randevuları planlanır.
Masseter kasının anatomik ve fonksiyonel rolü
Masseter kası, çiğneme fonksiyonunun kilit oyuncularından biridir ve mandibulayı kapatma hareketinde yüksek kuvvet üretir. Sürekli stres, çene kapanış bozuklukları, uyku kalitesindeki düşüş veya bazı alışkanlıklar (gün boyu sakız çiğneme gibi) bu kasın aşırı çalışmasına ve hipertrofiye gitmesine neden olabilir. Kasın hacimsel büyümesi yalnızca estetik görünümü etkilemekle kalmaz; sabah baş ağrıları, çene yorgunluğu, diş minesinde aşınma gibi belirtilerle de kendini gösterebilir. Masseter botoksu, bu döngüyü kırmak için hedefe yönelik, ölçülü bir kas gevşemesi sağlar.
Uygun hasta profili
Masseter botoksu, yaşam kalitesini etkileyen diş sıkma şikayeti olanlarda, alt yüz genişliğinden rahatsızlık duyanlarda ve cerrahi olmayan, geri döndürülebilir bir yaklaşım arayan kişilerde değerlendirilebilir. Uygunluk değerlendirmesi; sistemik hastalık geçmişi, kullanılan ilaçlar, diş ve çene eklemi durumu gibi parametreleri kapsar. Bu nedenle ilk konsültasyon, kişisel risklerin ve beklentilerin netleştirildiği, gerçekçi sonuçların konuşulduğu kritik bir adımdır.
Çene botoksu (masseter botoksu) hangi durumlarda kullanılır?
Masseter botoks, yalnızca tek bir probleme değil, masseter kasının aşırı aktivitesinin yol açtığı bir dizi farklı yakınmaya yönelik geliştirilmiş, hedefe odaklı bir tedavi yaklaşımıdır.
Fonksiyonel kullanım alanları
- Bruksizm kaynaklı kas aşırı aktivitesi: Uyku veya uyanıklık bruksizmine bağlı kas gerginliği, sabah çene ağrısı ve baş ağrıları, çene yorgunluğu.
- Diş ve çene eklemi üzerindeki yükün azaltılması: Aşırı kasılmanın dişlerde aşınma ve duyarlılığa, temporomandibular eklem (TME) bölgesinde gerginlik hissine katkısını orta vadede azaltma amacı.
- Tedaviye yardımcı rol: Gece plağı gibi diş hekimliği girişimlerine ek destek sunarak kas kökenli yükü hafifletme.
Estetik kullanım alanları
- Masseter hipertrofisine bağlı “kare yüz” görünümünün yumuşatılması: Alt yüzün aşırı geniş durması, yüz ovalinin dengelenmesi gereksinimi.
- Çene hattının inceltilmesi: Cerrahi dışı ve geri döndürülebilir bir yöntemle kontur optimizasyonu isteği.
- Asimetri yönetimi: Tek taraflı aşırı kullanım veya alışkanlıklara bağlı gelişmiş minimal-moderat asimetri durumlarında hacimsel dengeleme hedefi.
Ayrıca dudak dolgusu yazısına göz atabilirsiniz.
Kombinasyon yaklaşımları
Masseter botoks uygulaması, bazı hastalarda tek başına yeterli olabilirken, kimi olgularda gece plağı, stres yönetimi, fizyoterapi, ısırma-kapanış (oklüzyon) düzenlemeleri gibi destek tedavilerle birlikte planlanır. Estetik hedeflerde ise alt yüz cildi ve yumuşak dokularına yönelik farklı non-invaziv uygulamalarla kombine edilebilir. Her durumda, protokol multidisipliner bakışla ve hekim değerlendirmesiyle kişiselleştirilir.
Bruksizm Nedir? Masseter Botoks Bruksizme Nasıl Fayda Sağlıyor?
Bruksizm, dişlerin istemsiz sıkılması veya gıcırdatılmasıyla karakterize bir durumdur. Uyku bruksizmi genellikle kişi farkında olmadan gece ortaya çıkar; uyanıklık bruksizmi ise stres, konsantrasyon veya alışkanlıklarla tetiklenebilir. Zaman içinde masseter başta olmak üzere çiğneme kaslarında hipertrofi gelişebilir. Bu süreç, diş minesinde aşınma, dişlerde hassasiyet, çene ekleminde klik sesi, sabahları baş ağrısı ve yüz kaslarında gerginlik gibi belirtilerle kendini gösterir.
Patofizyolojiye kısa bakış
Bruksizmde merkezi sinir sistemi aracılığıyla kas tonusu artar ve özellikle masseter kasında tekrarlayan güçlü kasılmalar görülür. Bu durum kasın hem fonksiyonel yükünü hem de hacmini artırır. Süreç uzadıkça kas içindeki metabolik stres ve mikrotravmalar, ağrı ve yorgunluk hissine katkıda bulunur. Aynı zamanda diş yüzeyine binen aşırı kuvvet, mine ve dentinde mikroyıpranmalara neden olabilir.
Masseter botoksunun bruksizme katkısı
Diş sıkma botoksu olarak da bilinen masseter botoks, sinir-kas iletimini geçici olarak modüle eder. Asetilkolin salınımının azaltılmasıyla kasın tepe kasılma gücü ve toplam kas aktivitesi düşer. Bu sayede:
- Kas yükü azalır: Geceleri tekrarlayan güçlü kasılmalar daha düşük şiddette seyreder, sabah yorgunluğu ve ağrı şikayetlerinde azalma görülebilir.
- Diş ve eklem üzerindeki mekanik stres hafifler: Diş minesindeki aşınma hızını artıran aşırı kuvvetlerin azaltılması amaçlanır.
- Kas hipertrofisi geriler: Haftalar içinde kas hacminde kademeli incelme ile alt yüz konturunda yumuşama izlenebilir.
Tek başına “mucize” değil, bütüncül planın parçası
Masseter botoks uygulaması, bruksizmin tek nedeni olan bir odak noktayı “kapatmaz”; davranışsal ve nörofizyolojik bileşenleri olan bir tabloya bütüncül yaklaşımın parçası olarak düşünülmelidir. Gece plağı kullanımı, stres yönetimi, uyku hijyeni, gerekli olgularda diş hekimliği düzenlemeleri ve fizyoterapi ile birlikte planlandığında, tedavi veriminin arttığı görülür. Uygulama öncesi muayenede semptomların şiddeti, TME muayene bulguları, diş aşınma paterni ve hasta beklentileri değerlendirilir; sonrasında Masseter botoks uygulaması dozu ve nokta seçimi kişiye göre belirlenir.
Güvenlik ve beklenti yönetimi
Kişiye uygun dozlar kullanıldığında masseter botoksu, çiğneme fonksiyonunu tamamen ortadan kaldırmadan, günlük beslenme ve konuşmayı sürdürmeye izin veren ölçülü bir kas zayıflatması sağlar. İlk haftalarda çok sert gıdalarda kısa süreli adaptasyon gerekebilir; bu durum çoğu hastada yönetilebilir ve geçicidir. Etkinin kalıcılığı bireysel farklılıklar gösterse de genellikle birkaç ay sürer; sonrasında hekim önerisiyle idame randevuları planlanır. Tedavi başarısı, yalnızca enjeksiyon tekniğine değil, aynı zamanda hastanın davranışsal önerilere uyumuna ve gerekirse eşlik eden destek tedavilere bağlıdır.
Masseter Botoksu (Çene botoksu) nasıl uygulanır?
Masseter botoks uygulaması, tanı ve planlama ile başlar. İlk muayenede hekim; çiğneme kaslarını palpasyonla değerlendirir, hastadan dişlerini sıkmasını isteyerek masseterin hacmi ve aktivite düzeyini gözler, gerekirse TME (temporomandibular eklem) muayenesi yapar. Bruksizm öyküsü, sabah baş ağrıları, diş minesinde aşınma, çene yorgunluğu, gece plağı kullanımı gibi veriler kayda alınır. Bu değerlendirme, Masseter botoks dozunun ve enjeksiyon noktalarının kişiye özel belirlenmesi için kritiktir.
Enjeksiyon öncesi cilt antiseptikle temizlenir; gerekirse lokal soğutma veya topikal anestezik krem uygulanabilir. Hekim, parotis bezi ve duktusu gibi yapıları korumaya özen göstererek güvenli enjeksiyon alanını işaretler; çoğunlukla mandibula açısı boyunca, masseterin alt yarısında 3–5 noktadan uygulama tercih edilir. Amaç, kasın estetik ve fonksiyonel etkilerini dengeleyecek bir diş sıkma botoksu dozu ile gereksiz yayılımı önlemektir. Enjeksiyonlar çok ince iğnelerle, düşük hacimli ve kontrollü şekilde yapılır; yüksek basınçtan kaçınılır ve damar içi giriş ihtimalini en aza indirmek için dikkatli teknik uygulanır.
Masseter Botoksu Uygun Doz Seçimi
Doz seçiminde “tek kalıp” bir sayı yerine, yüz şekli, kas kalınlığı, bruksizm şiddeti, önceki botoks deneyimleri ve eşlik eden tedaviler (ör. gece plağı) dikkate alınır. Tek taraflı hipertrofi veya fonksiyonel asimetri varsa doz asimetrik planlanabilir. Bazı olgularda, kasın çok yüzeysel noktalarına yapılacak enjeksiyonlar yanakta istenmeyen çöküntü riskini artırabileceğinden, hekim daha derine yönelmeyi veya nokta dağılımını yeniden düzenlemeyi tercih edebilir. Tüm süreçte amaç, çiğneme fonksiyonunu tamamen zayıflatmadan Çene botoksu ile aşırı aktiviteyi ölçülü biçimde azaltmaktır.
İşlem sonrası hekim, ilk 4–6 saat boyunca enjeksiyon alanının ovulmamasını, sıcak uygulamalardan kaçınılmasını, yoğun spor/sauna gibi kan akımını artıran aktivitelerin ertelenmesini, aşırı sert gıdalardan kısa süreli uzak durulmasını önerebilir. Uygulama alanında hafif hassasiyet veya minimal morluk görülebilir; bu bulgular genellikle kısa sürede geriler. İlk kontrol vizitiyle kas aktivitesi, asimetri ve işlev değerlendirilir; gereksinim halinde hekim idame planını netleştirir.
Potansiyel yan etkiler; geçici çiğneme güçlüğü, asimetri, minimal çöküntü görünümü, nadiren masseter dışı kaslara toksin diffüzyonuna bağlı fonksiyon değişiklikleri olabilir. Bu riskler, doğru hasta seçimi, Masseter botoks uygulaması sırasında kusursuz anatomi bilgisi ve kişiye özel dozlama ile azaltılır. Uygulamanın yetkin hekimlerce, steril klinik koşullarda ve orijinal ürünlerle yapılması esastır.
Masseter Botoks Uygulaması Ne Kadar Sürer?
Klinik hazırlık ve bilgilendirilmiş onamla birlikte tüm ziyaret süresi çoğunlukla 15–30 dakika arasında tamamlanır; enjeksiyonun kendisi ise genellikle birkaç dakikayı aşmaz. Etki başlangıcı bireysel farklılık göstermekle birlikte çoğu hastada 3–7 gün içinde hissedilir; maksimum etki 2–6 hafta civarında ortaya çıkar. Bruksizm şikayetlerinde sabah yorgunluğu ve çene gerginliğinde kademeli azalma beklenir; estetik konturda yumuşama ise kas hacminin gerilemesiyle haftalar içinde görünür hale gelir.
Etkililik süresi; kas kütlesi, yaşam tarzı (yoğun sakız çiğneme, aşırı kafein/stres yükü), metabolizma, uygulanan toplam doz ve önceki botoks deneyimlerine göre değişir. Ortalama olarak birkaç ay kalıcılık beklenir. Hekimler, ilk uygulamadan sonra hastanın yanıtını temel alarak Masseter botoks idame aralıklarını ve doz optimizasyonunu kişiselleştirir. Bu yaklaşım, gereğinden fazla dozdan kaçınırken bruksizm kontrolünü ve kontur dengesini korumaya yardımcı olur.
İşlem sonrası gündelik yaşama dönüş hızlıdır; çoğu kişi aynı gün sosyal ve profesyonel aktivitelerine devam edebilir. İlk hafta “çok sert” gıdaları ılımlı tüketmek, çene kaslarını gereksiz zorlamamak ve hekimin önerdiği koruyucu önlemlere (ör. gece plağı) devam etmek, uzun dönem başarısını destekler. Sonuçların sürdürülebilirliği, yalnızca tek seferlik bir enjeksiyona değil, davranışsal düzenlemeler ve gerektiğinde diş hekimliği müdahaleleriyle birleşen bütüncül plana bağlıdır.
Masseter botoksunun avantajları nelerdir?
Masseter botoksu; hem fonksiyonel hem de estetik faydaları nedeniyle sık tercih edilen, cerrahi dışı ve geri döndürülebilir bir seçenektir. Fonksiyonel açıdan en belirgin üstünlük, diş sıkma botoksu yaklaşımı sayesinde bruksizme bağlı aşırı kas aktivitesini azaltmasıdır. Bu azalma; sabah baş ağrıları ve çene yorgunluğunda gerileme, diş minesine binen aşırı kuvvetlerin hafiflemesi, TME çevresindeki gerginlik hissinin azalması gibi somut etkilerle kendini gösterebilir. Uzun vadede, diş hekimliği tedavilerinin (ör. gece plağı, oklüzyon düzenlemeleri) etkinliğini destekleyen, multidisipliner bir zemin oluşturur.
Estetik açıdan ise masseter hipertrofisine bağlı “kare yüz” görünümünü yumuşatır; alt yüz konturunda incelme ve yüz ovalinde daha dengeli bir siluet elde edilmesine katkı sağlar. Cerrahi gerektirmemesi, doku çıkarımı yapmaması ve kısa iyileşme süresi, günlük yaşamı aksatmadan planlanabilmesini kolaylaştırır. Ayrıca Çene botoksu, doz ve nokta dağılımı titizlikle ayarlandığında asimetri yönetiminde de değerli bir araçtır; tek taraflı hipertrofi veya fonksiyonel dengesizliklerde kişiye özel dozlama ile daha harmonik bir görünüm hedeflenebilir.
Masseter botoksu kalıcı mı?
Geri döndürülebilirlik ve kişiselleştirilebilirlik, bu uygulamanın iki temel avantajıdır. Etkiler kalıcı değildir; bu, ilk kez işlem yaptıran veya sonucu kademeli görmek isteyen kişiler için güvenli bir “adaptasyon penceresi” sunar. İdame seanslarında, önceki yanıta göre küçük ayarlamalar yapılarak hedeflenen denge korunabilir. Tecrübeli hekimler, kas gücünü aşırı baskılamadan semptom kontrolü ve estetik denge arasındaki en uygun çizgiyi bulmayı amaçlar.
Karşılaştırmalı değerlendirme açısından, cerrahi masseter rezeksiyonu gibi kalıcı yaklaşımlar belirli olgularda düşünülebilir; ancak cerrahinin iyileşme süresi, invazivliği ve geri dönüşsüz doğası, birçok hasta için botoksu ilk basamak yapar. Sadece cihaz temelli cilt sıkılaştırma veya yağ azaltma yöntemleri, kas hacmine bağlı genişliği hedeflemekte sınırlı kalabilir; oysa Masseter botoks uygulaması doğrudan kas aktivitesini modüle eder. Aynı zamanda, cilt ve yumuşak dokulara odaklanan non-invaziv işlemlerle kombine edildiğinde sinerji sağlar; ancak bu kombinasyonlar her zaman hekim değerlendirmesiyle planlanmalıdır.
Sınırlar ve beklenti yönetimi: Masseter botoksu, TME’nin yapısal patolojilerini (disk deplasmanları, ileri artropati vb.) doğrudan düzeltmez. Şiddetli maloklüzyon, travmatik kapanış bozuklukları veya ileri diş aşınması olan kişilerde tek başına yeterli olmayabilir; diş hekimliği müdahaleleri ile desteklenmelidir. Ayrıca kas aktivitesi fazla baskılanırsa kısa süreli sert gıda çiğneme zorluğu görülebilir; bu nedenle kişiye özel, “en az etkili doz” yaklaşımı önemlidir. Başarı; gerçekçi beklentiler, disiplinli idame ve önerilere uyum ile doğrudan ilişkilidir.
Masseter Botoksu Fiyatları
Yerel düzenlemeler uyarınca çevrimiçi kanallarda belirli bir rakam paylaşmak uygun değildir; bu nedenle Masseter botoksu fiyatları için doğrudan klinikle iletişim kurulması gerekir. Yine de şeffaf karşılaştırma yapabilmeniz için ücretlendirmeyi etkileyen unsurları bilmek karar sürecini kolaylaştırır. Toplam maliyeti belirleyen temel bileşenler şöyle özetlenebilir:
Hekimin deneyimi ve branşı: İşlemin uzman hekimlerce yapılması, hem güvenlik hem de sonuçların öngörülebilirliği açısından belirleyicidir. Deneyim, vaka kompleksliğine uygun planlama ve komplikasyon riskinin azaltılması demektir.
Klinik altyapısı ve ürün kalitesi: Soğuk zincir takibi, ürünün orijinalliği, steril uygulama alanı, acil durum protokolleri gibi faktörler maliyete yansıyabilir.
- Doz (ünite) ve kişiselleştirme: Masseter kas kalınlığı, bruksizm şiddeti, asimetri varlığı ve estetik hedefler; uygulanan toplam dozu ve dolayısıyla bedeli etkiler. Tek/çift taraf uygulaması da planı değiştirebilir.
- Kapsam ve kombinasyonlar: Diş sıkma botoksu haricinde eş zamanlı alt yüz uygulamaları, cilt tedavileri veya kontrol/retouch vizitlerinin dâhil olup olmaması, nihai tabloyu şekillendirir.
- Coğrafi konum ve kurum politikaları: Büyük şehirlerdeki maliyet dinamikleri, hizmet kapsamı ve randevu süreleri farklılık gösterebilir.
Fiyat bilgisini netleştirmek için klinikten; “muayene, uygulama, orijinal ürün, kontrol viziti ve gerektiğinde rötuş dahil paket mi, yoksa ayrı kalemler hâlinde mi ücretlendiriliyor?” sorusunu sormak, beklentilerinizle sunulan hizmetin uyumunu görmenizi sağlar. Böylece Masseter botoks, Çene botoksu ya da Masseter botoks uygulaması başlıkları altında karşılaştırma yaparken doğru parametreleri kıyaslamış olursunuz.
Masseter botoks yaptırmadan önce nelere dikkat edilmeli?
İşlem öncesi bilinçli hazırlık, güvenlik ve sonuç tatmini açısından kritik öneme sahiptir:
- Yetkin ekip ve uygun ortam: Uygulamanın uzman hekimler tarafından, steril klinik koşullarda ve orijinal ürünlerle yapıldığından emin olun. Ürünün lot/seri numarasının kayıt altına alınması şeffaflık sağlar.
- Tıbbi öykü paylaşımı: Geçmiş nöromüsküler hastalıklar (ör. myasthenia gravis), aktif enfeksiyon, gebelik/emzirme, yakın dönemde geçirilen yüz operasyonları/prosedürleri, alerji öyküsü ve düzenli kullanılan ilaçlar (özellikle kan sulandırıcılar, aminoglikozid grubu antibiyotikler) mutlaka hekime bildirilmelidir. İlaç değişiklikleri asla kendi başına yapılmamalı; hekim talimatı beklenmelidir.
- Diş hekimliği değerlendirmesi: Bruksizmin diş ve TME üzerindeki etkilerinin yönetimi için diş hekimi görüşü, gece plağı gereksinimi ve olası oklüzyon düzenlemeleri değerlendirilmelidir. Masseter botoksu, bu planın tamamlayıcı bir parçası olarak konumlandırılmalıdır.
- Beklenti yönetimi ve fotoğraf kaydı: “Ne kadar incelme?”, “kaç ay kalıcılık?” gibi sorular kişiye özgüdür. Başlangıç fotoğrafları, kontrol vizitinde objektif kıyaslamaya yardım eder. İlk uygulamada konservatif doz, güvenli adaptasyon sağlar.
- İşlem günü önerileri: Yoğun spor, sauna/hamam, masaj ve sıcak duş gibi kan akımını artıran aktivitelerden geçici olarak kaçınma; enjeksiyon alanını ovmama; ilk gün çok sert gıdaları sınırlama gibi basit önlemler, yayılım riskini azaltır ve konforu artırır.
- Kombinasyon kararları: Cilt, yağ dokusu veya cilt elastikiyeti odaklı hedefler varsa, hekim uygun zamanlamayı ve sıra düzenini belirler. Bazı işlemlerle aynı gün kombine edilebilirken, kimileri için aralıklı planlama gerekebilir.
İdame planı: İlk kontrolla birlikte yanıt değerlendirilir; Masseter botoks uygulaması için önerilen aralık, doz ve olası rötuş gereksinimi kişiselleştirilir. Davranışsal önerilere (stres yönetimi, uyku hijyeni, tetikleyicilerden kaçınma) uyum, bruksizm kontrolünü güçlendirir.
Sonuç olarak, Masseter botoks, gerek fonksiyonel şikâyetlerde gerek estetik kontur optimizasyonunda güvenli ve etkili bir seçenektir. Doğru hasta seçimi, uzman hekim uygulaması ve disiplinli takip ile diş sıkma botoksu yaklaşımından beklentiler klinik gerçeklikle dengelenebilir; hem yaşam kalitesi hem de yüz armonisi açısından anlamlı kazanımlar elde edilebilir.
Sık Sorulan Sorular
Kimler masseter botoksu için uygun değildir?
Aktif enfeksiyon bulunanlar, gebeler, emzirenler, belirgin nöromüsküler hastalığı (ör. myasthenia gravis) olanlar, tedavide kullanılan bileşenlere karşı ciddi alerjisi bulunanlar, yakın dönemde yüz bölgesine büyük cerrahi geçirenler ve hekimin sakıncalı gördüğü sistemik hastalığı/ilaç kullanımı (özellikle aminoglikozid antibiyotikler) olan kişilerde uygulanmaz. Kan sulandırıcı kullananlarda morluk riski artabileceğinden planlama bireyselleştirilir.
Yüz ifadesi ve konuşma etkilenir mi?
Masseter kası, mimiklerden çok çiğneme ile ilişkilidir. Doğru doz ve teknikle mimiklerin veya konuşmanın belirgin şekilde etkilenmesi beklenmez. Nadiren, istenmeyen yayılım olursa geçici fonksiyon değişiklikleri görülebilir; bu nedenle uygulama yalnızca yetkin hekimlerce yapılmalıdır.
“Yüz sarkması yapar” endişesi doğru mu?
Aşırı ve uygunsuz dozlarda, kas desteği aniden azaltılırsa ciltte geçici bir “yumuşama” hissi oluşabilir. Kademeli ve konservatif doz stratejisiyle, doku desteği korunarak çene botoksu güvenli biçimde yönetilir.
Sonuçlar kalıcı mı? Tekrarlayınca kas daha çok mu büyür?
Etki geçicidir; kas aktivitesi zamanla başlangıç düzeyine yaklaşır. Uygulama, kası “daha çok büyüten bir geri tepme” oluşturmaz. Uzun dönem idamede aralıklar ve dozlar kişiselleştirilir.
Masseter botoksu kilo verdirmeyi ya da yüz yağını eritmeye yarar mı?
Hayır. Bu tedavi yağ dokusunu değil kas aktivitesini hedefler. Yüz incelmesi, kas hipertrofisinin ve tonusunun azalmasına bağlı optik bir etkidir.
Asimetriyi düzeltebilir mi?
Tek taraflı hipertrofi veya alışkanlığa bağlı asimetrilerde, taraflar arası farklı dozla dengeli bir görünüm hedeflenebilir. Asimetri yönetimi kademeli yapılır ve kontrol vizitleri önemlidir.